بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنفَطَرَتۡ ١

Semâ çatladığı vakit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا ٱلۡكَوَاكِبُ ٱنتَثَرَتۡ ٢

Ve yıldızlar döküldüğü vakit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا ٱلۡبِحَارُ فُجِّرَتۡ ٣

Ve denizler akıtıldığı vakit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا ٱلۡقُبُورُ بُعۡثِرَتۡ ٤

Ve kabirler deşildiği vakit.

– Elmalılı Hamdi Yazır

عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ وَأَخَّرَتۡ ٥

Bilir bir nefis: nedir takdîm ettiği ve tehîr ettiği?

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلۡكَرِيمِ ٦

Ey insan! Ne mağrur etti seni o kerîm Rabb’ine?

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ ٧

Ki seni yarattı, düzenine koydu, tenasüb ve itidal verdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فِيٓ أَيِّ صُورَةٖ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ ٨

Dilediği her hangi bir surette terkîb etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كـَلَّا بَلۡ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ ٩

Hayır hayır, doğrusu siz dîni tekzîb ediyor, cezaya inanmıyorsunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ ١٠

Halbuki üzerinizde hâfızlar var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu